KAMU YARARI KAVRAMINA FARKLI BİR BAKIŞ
Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

KAMU YARARI KAVRAMINA FARKLI BİR BAKIŞ

05 Kasım 2017 - 10:34

 

Bu yazıda, kamu yararı kavramına farklı bir açıdan bakacağız. Ancak, önce kamu yararı nedir? Bunu açıklayalım. Şunu hemen belirtmek gerekir ki, kamu yararı kavramının tanım ve açıklaması o kadar kolay değildir. Kamu yararı Anayasa dahil birçok yasa, tüzük ve yönetmelikte yer alsa da, ne olduğu tanımlanmamış ve açıklanmamıştır. Ancak, bazı mahkeme kararlarında kamu yararının ne olduğuna dair bazı açıklamalar yapılmıştır.

Anayasa Mahkemesinin bazı kararlarında kamu yararı “kişinin ve toplumun huzur ve refahını sağlamak” şeklinde yorumlanmıştır. Bazı hukukçular kamu yararı hakkında “bütün idari işlemler, biçimi ve konusu ne olursa olsun, kamu yararı için yapılır. İdarenin kamu yararı dışında bir maksat gütmesi durumunda yapmış olduğu işlem “maksat” yönünden hukuka aykırı olur ve iptali gerekir” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuşlardır. Buna göre kamu yararı idarenin tüm eylem ve işlemlerinde hedef alması gereken ana maksat ve ilke olmalıdır. İdarenin kamu yararı dışında bir eylem ve icraatta bulunması düşünülemez.

Buraya kadar olan açıklamalar kamu yararına “hukuki bakış” olarak adlandırılabilir.

Mevzuatta tanım ve açıklamasına yer verilmediğini düşündüğümüz ve bazı mahkeme kararlarında ve hukukçuların görüşlerinde hukuken açıklanan kamu yararını Biz nasıl açıklayabiliriz? Bu hususta ne gibi tanımlamalarda bulunabiliriz?

Kamu yararı herkesin ortak menfeatidir. Devletin, Milletin, Ülkenin ve Vatanın faydasına olan her iş ve her işlem kamu yararı kapsamında değerlendirilmelidir.

Kamu yararı hakkındaki bu kadar açıklamalar sanırım yeterlidir. Biz bu yazıda asıl maksadımıza dönelim. O maksat, kamu yararına farklı bakıştır.

Kamu yararına farklı bakış açımıza önce sorularla başlayalım:

1-Kamu yararı nerede oluşur? Ya da kamu yararı nerede oluşturulur?

2-Kamu yararı yalnızca Devlet Dairelerinde mi oluşturulur?

3-Kamu yararı özel sektör kurumlarında oluşturulamaz mı?

4-Kamu yararı Devlet ve Sivil Toplum Faaliyetleri ile Ülkeye fayda sağlayan her türlü ekonomik, kültürel, sosyal ve idari faaliyetlerin tamamı değil midir?

5-Kamu yararı gayrisafi milli hasıla ile eşit midir?

Evet, kamu yararı kavramına farklı bakışımızı yukarıdaki soruları sırayla cevaplandırarak gerçekleştirelim.

1-Kamu yararı Ülke için değer ve katkı meydana getiren tüm faaliyetlerin icra edildiği yerlerde oluşur ve oluşturulur. Buna göre, istihdam oluşturan ve ihracat yapan fabrika ve şirketler ile üretim yapılan tarla ve çiftliklerin hepsinde kamu yararı mevcuttur.

2-Kamu yararı elbette yalnızca Devlet Dairelerinde oluşturulmaz. Ülkeye, Vatana, Millete ve Devlete olumlu katkı ve faydalı tesirler oluşturan ister özel ve isterse kamu kurum ve kuruluşlarında kamu yararı meydana getirilir.

3-Özel bir firma ve fabrikada ya da bir çiftlikte toplumun fertleri istihdam ediliyor ve oradan insanlar evlerine helalinden ekmek götürüyorlarsa bu kamu yararıdır.

4- Evet, kamu yararı Devlet ve Sivil Toplum Faaliyetleri ile Ülkeye fayda sağlayan her türlü ekonomik, kültürel, sosyal ve idari faaliyetlerin tamamıdır.

5-Kamu yararı gayrisafi milli hasıladan daha büyüktür. Evet, kamu yararı içerisinde bir yılda bir Ülkede meydana getirilen tüm ekonomik faaliyetler vardır. Ancak kamu yararına kültürel, sosyal ve idari faaliyetler de eklenmelidir.

Buraya kadar olan açıklamalarımdan anlaşılacağı üzere kamu yararı fikrimde, Devlet Daireleri ve kamu kurumlarında oluşturulan hizmetlerin çok çok ötesinde bir anlayışa sahibim. Kamu yararını Devlet ile sınırlamıyorum. Kamu yararı kavramına Vatan, Millet ve Ülkeyi de katarak daha da genişletiyorum.

Belki çok kişi şu sözüme de katılacaktır: “Öyle Devlet Daireleri var ki, kamu yararı değil, adeta kamu zararı meydana getirmektedir. Savurganlık, düşük performans, keyfi idare ve çalışanlarının huzursuzluk içerisinde olduğu Devlet Dairelerinde kamu yararı meydana getirilebilir mi?”

Sözü çok uzattım, maksadım kamu yararına yalnızca hukuki boyutta bakılmasın ve yalnızca Devlet Daireleri esas alınmasın ve çok geniş bir perspektifle bakılsın. Maksadım budur.

Şunu unutmayalım, fabrikaları ve işçilerin istihdam edildiği atölyeleri kuranlar, çiftliklerinde ve tarlalarında üretim gerçekleştirenler, öldüklerinde fabrika, tarla, çiftlik ve atölyelerini sırtlarını alıp da götürmüyorlar ve o fabrikalar, o atölyeler ve o çiftlikler, bu Devlet, bu Vatan, bu Ülke ve bu Millete kurucularının ve sahiplerinin ömürlerinden daha fazla hizmet ediyorlar.

Evet, bu yazı boyunca kamu yararına hukuki bakışın dışında bir bakış sergiledim. Devlet Dairelerinde çalışan her kamu görevlisi de hizmet için ayaklarına gelen üreticilere (firmasında, fabrikasında, atölyesinde ve tarlasında) kamu yararı oluşturduğu bilinciyle bakmalı ve buna göre hizmet sağlamalıdır.

Kimse sırf kendi konumu ve bulunduğu makamı öne çıkarmasın, yaptığı iş ile ne kadar katkı sağladığını öne çıkartsın. Herkese konumu ya da makamına göre değil, topluma sağladığı fayda itibariyle baksın. İşte bu bakış kamu yararına farklı bakıştır.

Ahmet SANDAL

 

 

 

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar

https://www.alexa.com/siteinfo