Önyargı, yargıda, siyasette, ticarette, diyanette, millî eğitimde…her yerde kol geziyor. Algılarımızı kirletiyor, kararlarımızı bozuyor. Nasıl mı? İşte iki örnek. Biri imamlar diğeri hayvanlar âleminden.
\r\n\r\nYakışıklı, genç bir imam, bir köye camisinde göreve başlar. Köy muhtarının kızı, onun sesine, nefesine âşık olur. Kendini bir türlü genç imama ifade edemez. Etmeye çalışsa da imamdan yüz bulamaz. İmam, köyün dedikodu çıkarmasından hayâ etmiş olacak ki kızla ilgilenmez. Hz. Yusuf misali, kız kovalar imam kaçar. Kız imamı bir türlü elde edemez. İçi çıra gibi yanar. Harman gibi savrulur. İmamı elde edemedikçe sevgisi, kin ve nefrete dönüşür. İçinde intikam ateşi yanmaya başlar.
\r\n\r\nBir gün babası, kızındaki bu değişimi fark eder ve sorar. “Kızım, sendeki bu davranış değişikliğinin sebebi nedir? Seni pekiyi görmüyorum. Sen hayattan kopmuş, farklı bir âlemdesin?”
\r\n\r\nKız, dişiliğini kullanır, sözün dişisini söyler. İmamın kendisini rahatsız ettiğini, zorla sahip olmaya çalıştığını anlatır. Kızın babasının, başından aşağı kaynar su dökülür. Hiç düşünmeden af tüfeğini alır, köyün bakkalının önünde oturmakta olan imama ateş eder. İmam mezara, muhtar hapse gider, kız ise evde kalır.
\r\n\r\n“Eğer, intikam peşindeyseniz iki mezar kazınız” sözü gerçek olmuştu. Biri mezar, diğeri hapis… Üçüncüsü olan kız ise yangın yerine dönmüş bir harabe… Muhtar kendisine verilen bilginin doğruluğunu araştırmamış. Konuyu bilge insanlarla yeterince istişare etmemiş, duygusal ve hissi hareket ederek, kızgınlıkla kalkmış, hızlı karar vermiş, telafisi imkânsız zararla oturmuş.
\r\n\r\n“Size bir fasık, bir münafık bir haber getirirse araştırınız” ilahi mesajını unutmamalı. Ahir zamanda yaşıyoruz. Vesvas, dessas yani “minel cinneti ven nas” insanların çoğaldığı, şeytanın görevi bunlara bırakarak izine ayrıldığı, istirahate çekildiği bir zaman dilimindeyiz. Fitnecilerin, iftiracıların, gammazcıların revaçta olduğu ve bunların oluşturduğu önyargıların tavan yaptığı bir demdeyiz.
\r\n\r\nDuasız, cevşensiz, zırhsız, kalkansız, silahsız dolaşmayın. Ne mi okuyalım? İlahi kuvvet ve hâkimiyeti anlatan, Ayetel kürsiyi, İnsan ve cin şeytanlarının strateji ve harekât planlarını bombalayan, altüst eden, onların tuzaklarını başlarına geçiren, Nas ve Felag Surelerini… Üstüne kapak olsun diye, üç ihlas ve bir Fatiha… Tabi bunlar namazsız, abdestsiz olmaz.
\r\n\r\nŞunda unutmayalım Maraş’ı, muskacılar, cinciler, ecinniler, muskacılar, zombiler basmış. “Kelin kınası olsa başına sürer.” İnanmayın. “Eğer çaresizseniz, çare yine sizsiniz.” “İnanıyorsanız üstünsünüz.” Çare iman dolu yüreğinizde, muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızda atan asil kanda… Savaş sabır zafer…
\r\n\r\nDiğer anekdot:
\r\n“Çocukları olmayan evli bir çift, her gün olduğu gibi yine tarlaya çalışmaya gitmişler.
\r\nÇalışırlarken bir yılan ile gelinciğin kavgasını izlerler, Anne Gelincik yavrusunu yemesin diye kendini Yılana yem eder, ve Yılan çekip gider. Yavru gelincik orada tek başına kalır. Kadın; bey yazıktır evimize götürelim besleyelim der ve eve götürürler. Aradan zaman geçer bu çiftin çocukları olur ve tabi gelincikte büyümüştür evin bir parçası olmuştur. Bir gün bu çift acil tarlaya gitmeleri gerekiyor ama bebek evde uyuyor.
\r\nErkek; bir şey olmaz 5 dk'ya geliriz der ve sırtlanırlar küreklerini tarlaya giderler. Geldiklerinde kapıyı bi açarlar bide ne görsünler? Gelincik ağzı kan revan içinde evin içinde dolaşıyor!
\r\nBunu gören adam kan beynine sıçramış ve elindeki kürekle vura vura gelinciği öldürür.
\r\nSonra bütün odalara bakarak çocuğunu arar ve bir bakarlar ki çocuk odasında mışıl mışıl uyuyor, bebeğin diğer yanına baktıklarında ise ölü bir yılan görürler ve anlaşılır ki gelincik bebeği korumak için yılanı öldürür.
\r\nAdam dizleri üzerine çöker Aman Yarabbi ben ne yaptım nasıl böyle bir yanlış yaparım diye yıllarca kendini yer bitirir.”
\r\nİşte önyargı böyle bir şeydir. Ön yargıları kırmadan arka plan düzelmez. Yargılamalarda da önyargılar hâkim olursa nice canlar, canlı canlı mezara…