Şehrimiz, milli mücadelede ordu millet örneğini verdi. Dünyada kendi kendini kurtaran tek şehir olarak“kahramanlık” unvanını aldı. Madalya ile ödüllendirildi. Konumuz ne kahramanlık ne de madalya.
\r\n\r\nKonumuz madalyonun öbür yüzü. Artık şehrin sembolü haline gelen bu anıt ya da kaidenin her bakımdan yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Estetik olmadığı, sanatsal öğelerinin zayıf olduğu eleştirilerinin dikkate alınma zamanı geldi ve geçiyor. Sanat tarihi derslerinde bize öğretilen parça bütün ilişkisi yok. Ortada bir lobut hem de şehrin önünde. Bu lopudu şirinleştiren ise boynundaki altın madalya. Gerçekten hiç estetik durmuyor. Yeni bir konsept çalışması yapılabilir. Hilal içinde bir yıldız gibi parlayan madalya yapılabilir. Kaidesi daha estetik hale getirilebilir. Bu şehirde hiç mi sanat eleştirmeni yok. Bu işi onlara bırakmalı. Bir anıt deyip geçmeyelim. Şehirle özdeşleşen bu anıt Kahraman Maraş için “karizma ve imaj” demektir.
\r\n\r\nBuradaki döner kavşak da tek kelime ile “küllü min hasarat…” Yolun asfaltı deve sırtı gibi. Yuvarlanarak geçiyoruz. Antep-Adana-Kayseri yol ayrımı olan bu yer Maraş için de bir yol ayrımıdır. Bu yola bakan insan yol değiştirir. “Yolsuz” bir şehre geldiğini düşünür. Şehri terk eder.
\r\n\r\nAdana ve Kayseri yolunun düzenlemeleri elli yıldan beri bitirilemedi. Eski başbakanımız R.T.Erdoğan,“yol medeniyettir-yola devam” demişti. Yolu olmayan şehirde yola devam kararı verdik,yola devam etmeye çalışıyoruz. Arabamız yamulsa da. Varsın yamulsun, sanayicimiz de ekmek yemeli tabi. Ama her şehir yöneticilerine benzer. Yöneticilerde o şehrin halkın koynundan çıkar. Yollar şehrin medeniyet seviyesini gösterir. Kahraman ve madalyalı bu şehre gelişmişlik madalyası da almalıyız. Yoksa baba mirası yiyen evlat oluruz. Bu şehri her gün biraz daha yaşanmaz hale getiririz. Madalyalı kavşak bir madalya değil teneke bile etmez. Galiba oradan benden başkası geçmiyor bu şehirde.
\r\n\r\nGünün sözü: “Yoldan bir taş kaldıranın Allah yolunu açar.”
\r\n