Kuran’ı da kursu da biliyoruz. Bunlardan başka Yeni bir kelime girdiği halkın lügatine. “Kuran Kursu Külliyesi”… Külliye Arapça bir kelimedir. “Bütünü, hepsi” anlamına gelir ki Fakülte anlamında kullanılır, eğitim literatüründe. Bir diğer anlamı daha var ki o da; “bir yerleşke içindeki bütün birimleri” ifade etmek için kullanılır ki bugünkü mana da üniversite demektir. Fatih Camii ve Külliyesi gibi. İstanbul'un Fatih ilçesinde Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmış olan bu cami ve külliye içinde 16 adet medrese, darüşşifa (hastane), tabhane imarethane (aşevi) kütüphane ve hamam bulunmaktadır.
\r\n\r\nMaraş merkezde yapılmaya çalışılan “Kuran Kursu Külliyesi” deyince ne anlamalıyız? Doğrusu tam olarak anlaşılmış değil. Bu isimlendirme tarihimizin kültür kökleri, ruh ve mana âlemini çağrıştırması bakımından güzeldir. Ancak geçmişteki Fatih Camii ve Külliyesi içinde olduğu gibi bunun da içinde kaç okul, kaç aşevi, kaç, konukevi, kaç kütüphane vs olacaktır? Eğer böyle olmayacaksa, “külliye” diye niye bir isimlendirilmeye gidildi. Bunda ne gibi yüksek bir amaç güdülmüştür? Altı doldurulamayan kelime ve kavramları kullanmak halkı yanıltmaya çalışmak olmaz mı?
\r\n\r\nYapılmaya çalışılan daha büyük bir kuran kursundan başka bir şey değildir aslında. “Yapılanın kötüsü olmaz” ne var bunda netice de Kuran öğrenilecek bir yer yapılıyor, diye itiraz edebilirsiniz.Yapılanın kötüsü olur.Plansız,derme çatma yapılan her yapı bir ucubedir,milli servetin de israfıdır.Kuran öğrenmek gibi kutlu ve kutsal düşünceye kimsenin bir diyeceği olamaz. Ancak bu şehrin gerçekten bu kursa ihtiyacı var mı? Yoksa bu bir israf mı? Yoksa bu bir din bezirgânlığı işi mi?
\r\n\r\nCamiler Hz. peygamber zamanında çok fonksiyonlu olarak kullanılmıştır. İçinde sadece namaz kılınmamış, ilk İslam devletinin bütün kurumlarının çekirdeği ve merkezi olarak görev yapmıştır. Bunlar:1-Devlet idare merkezi, 2-Elçilik 3- Okul 4-Hastane, 5-Misafirhane,6-Ordu- karargâh, 7-Sosyal ve kültür merkezi ve ibadet hane olarak… gibi görevlerdir, bunlar.
\r\n\r\nPeki, bugün camilerde bu görevlerden kaç tanesi yapılmaktadır. Malefef Camiler sadece ibadete inhisar edilmiştir. Vakitten vakite açılır, diğer zamanlar boştur. Camiler kuran kursu için yeter ve artar aslında. Camileri geçelim. Bütün camilerin yanında, her mahallede bir de Kuran kursu var. Yetmedi Hafızlık kursu var. Bütün cemaatlerin yurtlarının içinde birer de Kuran kursu var. Öğrenci evleri var… Bunlar geçmişte laikliğin jakoben ve despotik yorumundan dolayı, sol hükümetlerin baskısı altında halkın Kuran öğrenmeye hasretini gidermek için birer arayışlardı. Ancak bugün sadece Maraş merkez de yeni açılanlarla birlikte on civarında imam hatip ortaokulu ve lisesi var. Kız imam hatip lisesinde şehrin kızlarının ¾ ‘ü okumaktadır. Diğer hemen bütün liselerde ise mecburi seçmeli Kuran dersi, Siyer-i Nebi ve temel dini bilgiler dersleri koydu hükümetimiz. Kuran öğrenmemek için hiç kimsenin bir mazeret üretecek durumu kalmamıştır aslında. Bu şehirde Kuran öğrenmek için İmam Hatip Okulları, bütün liseler, her mahalledeki camiler ve mevcut diyanet kursları yeter ve artar.
\r\n\r\nBana göre; Abdulhamit Camii bitmek üzeredir. Milletten para toplama işi de son bulacaktır. İstepne(stepne) gibi Kuran Kursu Külliyesi’ni devreye soktular. Genellikle Kitapsız toplanan, hesapsız harcanan paralarla meşgul olmak hep birilerinin hoşuna gitmektedir. Hep de bu işlerde aynı şahısların olması dikkat çekmektedir, ne hikmetse…
\r\n\r\nPeki, bu işin araka planı nedir? Yoksa bazı maskeli beşler gibi insanlar mı var, dini dünyalık elde etmek için kullanmak isteyen? Bu bir din bezirgânlığı mı, yoksa bir israf mı? Bu sorular tartışılmaya devam edecek gibi görünmektedir, ilerleyen zamanlarda…
\r\n\r\nAncak biz tecrübelerimizle biliyoruz ki milletten toplan paralarla yapılan bazı yerler okus pokusla bir özel vakfın malı oluveriyor. Özel işletmeye dönüşebiliyor. Dileriz, milletin parası ile yapılan Kuran Kursu Külliyesi milletin malı olarak kalır. Diyanet yönetir.
\r\n\r\nAllah rızası için yardım! İyi seyirler…
\r\n