HÂKİMLER SAVCILAR NEDEN HEDEFTE?
Fahri Kurt

Fahri Kurt

HÂKİMLER SAVCILAR NEDEN HEDEFTE?

26 Mayıs 2016 - 22:29


\r\nYerelde arkadaşlarımızın idari ve adli davalarını takip ediyorum. Bazı savcı soruşturmalarını ve bir kısım hâkimlerin nasıl kararlar verdiklerini, kesinleşmiş karar metinlerinden okuyorum. Yüksek eğitimde aldığımız hukuk dersleri bize kimin, nasıl kararlar verdiklerine ışık tutuyor bize. Adalet arayışlarının, nasıl dolambaçlı yollarda eğrilip büküldüğünü, yılan hikâyelerine döndüğünü, ahbap yaran ilişkileriyle nasıl kirlendiğini, partizanlığın ne kadar tehlikeli boyutlara vardığını anlamakta zorlanmıyoruz, örnekleri gördükçe.

\r\n\r\n

“Silah çıktı mertlik bozuldu” diyen karaca oğlan yaşasaydı “telefon çıktı adalet yıkıldı” derdi herhalde. Telefonla verilen talimatlar, açılan davalar ya da verilen kararlar… Savcıyı hâkimi kendi haline bırakmayan sözüm ona büyük olduklarını sananlar. Bağımsız olarak bilinen yargının, kimlere nasıl bağımlı olduğunu, hukukun ve vicdanın yerini menfaat ilişkilerinin aldığını yakinen hissediyoruz.Hissediyoruz diyorum.Çünkü her iş ifrit çabukluğu ile olup bitiyor.Gözlerimiz tutamıyor,elektronik ortamda,arka planda olup bitenleri.Ama kim ne yaparsa Kiramen- Katibin meleklerince yazıldığına,gün gelip büyük mahkemede kusursuz hesap görüleceğine inanıyoruz.

\r\n\r\n

 “Şeriatin (hukukun)kestiği parmak " derdik. Şimdilerde çok acıttığını düşünür olduk ve adalete güvenimizin azaldığını görmek hepimizde kaygı uyandırıyor artık. Adalet, Kral Faruk’un koynuna girdi ise Seyyit Kutuplar haykırsa kar etmez.

\r\n\r\n

Doktor hatalarının, görünmez belalara ve ölümlere neden olduğu gibi, hukuk kurallarının çiğnendiği ve bir kısım zevatın keyfini karşılamak için verilen kararların da haksızlıklara neden olduğu muhakkaktır. Bu durum hiçbir zaman sıfırlanamamıştır. Ancak bazı zamanlarda nüksettiği, hortladığı olmuştur. Böyle zamanlarda haklarını alamayan kişilerin, kendi hukuk problemlerini kendi yöntemleriyle çözmeye çalışacağı muhakkaktır. Bu yöntemler de legal olmayacaktır elbet.

\r\n\r\n

 Hiç kimse sorgulanmaz, yargılanmaz, tartışılmaz, eleştirilmez değildir. Konjonktürden yararlanarak kendilerini ulaşılmaz, sorgulanmaz sanmamalı kimse. Hukuk hepimize lazımdır. Gün gelir verdiğimiz yanlı, yanlış kararlar ayağımıza dolanır. Hakim ve savcılarımıza şöyle-böyle karar vermeleri yönünde emrivaki yapmak isteyenler, yarın olumsuz gelişmeler olursa onları yapayalnız bırakırlar. Herkes kendi canı derdine düşerler. Allahın emrinden ve Hukukun prensiplerinden ayrılmamak her hukuk adamının şiarı olmalıdır. Hukukun üstünlüğü, ancak hukuk adamlarımızın bağımsızlığı ile gerçekleşebilir. Hakim ve savcılarımızı kendi şahsi menfaatlerine alet etmek isteyenler, hukuku kullanarak dünyada aklanmak, paçayı kurtarmak isteyenler, hakim ve savcılarımızı kendilerini savunamaz durumlara düşürebilirler. Bu nedenle her geçen gün hakim ve savcılar hakkında, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna veya Adalet Bakanlığına şikayet dilekçelerinin arttığını görmek, hepimizi üzmektedir. Adaletin işleyişi üzerinde yeniden düşünmeye sevk etmektedir. Bir kısım müfettişlerin de bazı mahfillerden aldıkları selamla düzmece raporlar hazırlayarak kişileri mağdur ettikleri yönündeki şayialar da idari mahkemelere, savcı ve hâkimlere iş çıkaracak gibi görünmektedir.

\r\n\r\n

Kimi, kime şikâyet edeceksin kardeşim diyeceksiniz. Şikayet etseniz, hakkınızı arasanız belalı adamsınız, aramasanız hakkınızla beraber şerefinizde yaralanıyor. Velhasıl kelam;  Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Adalet iğne ile kuyu kazmak,kazma ile saksağan kovalamak,taş atıp başımızı altına tutmak gibi karmaşık ilişkiler ağında, uzun ince bir yol…

\r\n\r\n

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kendilerine sorun çıkaran hakim ve savcılar hakkında disiplin kurallarını işletir mi? İşleteceğine inanmak istiyoruz.Adalet yaşarsa devlet yaşar.

\r\n\r\n

 

\r\n

Son Yazılar

https://www.alexa.com/siteinfo