Son zamanlarda özellikle kuzey ilçelerimizden Kahramanmaraş merkez ve diğer şehirlerimize bir göç dalgası başladı. Bazen bu göç dalgası, Kahramanmaraş merkezden diğer şehirlere doğru da kendini hissettirdi. Bu göçler her ne kadar büyük kafileler halinde yapılmıyorsa da ciddi sonuçlar doğuruyor. Çünkü bir damla halinde başlayan bu göçler, günümüz totalinde küçümsenemeyecek boyutta bir göle dönüştü. Zamana yayılan bu göçlerin elbette ki olumsuz etkileri olacaktır. Ama benim üzerinde durmak istediğim asıl konu; toplumun ekonomik yapısının şekillenmesinde artık bu göçlerin de yerini alacağıdır. Maalesef bu göçler sonucunda, kendi topraklarından kopan ve bir yere aitliğini hissedemeyen insanların sayıları her geçen gün artırıyor. Bunun göç verilen yerleşim yeri üzerindeki en büyük etkisi ise geçmişteki tabiriyle “Toprak ağaları”, günümüzdeki tabiriyle de “Gayrimenkul zenginleri” sınıfının yeniden doğmasıdır. Toprak ağaları diyorum çünkü bu göç eden vatandaşların büyük bir çoğunluğu varını yoğunu satarak gidiyorlar. İnsan sayısı her geçen gün azalan o topraklar ise maddi durumu iyi olanların elinde toplanıyor. Zamanla daha az insan daha çok toprağa sahip oluyor. Elbette bunda serbest piyasa ekonomisinin etkisi çok büyük ama bunu, sadece serbest piyasa ekonomisi ile ifade etmek de çok yanlış. Çok sayıda toprağın, az sayıda insanın elinde bulunması normal karşılanabilir fakat bunun doğuracağı sonuçların da iyi bilinmesi gerek.
\r\n\r\nSon zamanlarda Kahramanmaraş’ta en çok koşulan sorunlardan birisi gayrimenkul fiyatlarındaki artışlar. Fiyatların bu denli artmasına, başta arsa fiyatlarındaki yükseliş olmak üzere birçok sebep sıralanabilir. Madem konut fiyatlarını, arsa fiyatları artırıyor; o zaman arsa fiyatlarını artıran nedenler üzerine eğilmek gerek. İnşaat sektöründe hatırı sayılır bir büyüğümle ettiğim sohbette; arsa fiyatlarının artmasının en önemli sebebi olarak arsaların, “karnı tok” diye tabir ettiğimiz, gayrimenkul zenginlerinin eline geçmesini gösterdi. Sevgili büyüğümüz dedi ki; “Adamın, paraya ihtiyacı yok. Niye ucuza satsın ki? Paraya ihtiyacı olmayınca da arsalar için yüksek fiyatlar dayatıyorlar.” Bunun en büyük zararı ise yine devlete oluyor. Ulaştırma alanında bir toplantıya katılmıştım. Bu toplantıda yol için kamulaştırma çalışmalarının çok yavaş ilerlediğinden şikâyet edilmişti. Nedeni de bu karnı tok gayrimenkul zengini diye tabir ettiğimiz elit kesimin verilen fiyatları beğenmeyip onlarca dosyanın mahkeme sürecini beklemesiydi. Sonraki süreçte bunun sadece yol değil alt ve üst yapı için hatta iş dünyasının yatırımlarında da etkili olduğu izlemine sahip oldum.
\r\n\r\nBir gün bakıyorsunuz ki; eski sahiplerine aitliğini yitirmiş bu topraklardan bir yol geçiyor. Bazen bir akarsu bazen bir gölet geliyor; bazen de imar planı değişikliği. Arsaların değeri bir iken 40 oluyor. Karnı tok gayrimenkul zenginlerine fırsat doğuyor. Bu durum ise en fazla orta ve düşük gelirli sınıfı etkiliyor. Eskiden insanlar 3-5 sene çalıştıklarında hiç değilse bir ev alacak kadar birikim yapabiliyorlardı. Şimdilerse ise ev almak düşük ve orta gelirli sınıf için neredeyse hayal oldu. Geçim sıkıntısı her geçen gün etkisini daha da artırıyor. Boşanmalar da intihar girişimleri de buna paralel artıyor. Eğer kısa vadede önlem alınmayıp durum böyle devam ederse günümüzde ayda bir karşılaştığımız intihar girişimleri her gün karşımıza çıkacak gibi duruyor.
\r\n\r\nPeki, ne tür önlemler alınabilir? Evvela uzun süreliğine göçün önüne geçmek için bu göçlerin nedenlerine eğilmek gerekiyor. Bunun başında da kırsal kesimdeki işsizlik problemi karşımıza çıkıyor. Eğer Kahramanmaraş’a çok uzak ilçelerde yeni iş sahaları açılamıyorsa; bu ilçeleri yeni yollarla Kahramanmaraş’a yakınlaştırmak gerekiyor. Düşük ve orta gelirli aileler için de sosyal devlet ya da sosyal belediyecilik kapsamında yeni konutların yapılması gerekiyor.
\r\n\r\nGöç harekettir. Elbette olmalıdır! Ama kısa süreliğine, iş amaçlı yapılan göçler olmalıdır ki hareketlilik ekonomiye de yansısın. Uzun süreliğine yapılan göçlerin olumsuz etkileri daha fazla oluyor. Belki kısa vadede göze görünmeyen bir ayrıntı ama uzun vadede Kahramanmaraş’ın başını çok ağrıtacak bir konu. İlgililerin dikkatine!
\r\n