\r\n\r\n
Avrupalıların yaptığı filmlerde özellikle aksiyon sahnelerinde iki türlü plan vardır. Yapılacak her operasyon için çok iyi hazırlanmış bir A planı vardır. İşler yolunda gitmediği durumlarda ise hemen B planı devreye girer.
\r\n\r\nKahramanmaraş turizmi için Germanicia olmazsa olmazımızdır. Germanicia, bizim A planımızdır. Peki, Germanicia’ya alternatif bir B planımız var mı?
\r\n\r\nGeçtiğimiz hafta Cumartesi günü Kahramanmaraş’ta, onlarca gönüllü kuruluş, “Kahramanmaraş’a niçin turist gelmeli?” sorusuna cevap aradı. Organizasyonun adı 1. Turizm İstişare Toplantısıydı. Toplantıya destek veren gönüllü kuruluşlar arasında Sivil Toplum Kuruluşlarından temsilciler, iş adamları, yazar ve şairlerin yanında medya dünyasından önemli isimler de vardı. Toplantının amacı Kahramanmaraş’ta yakın zamanda yapılması planlanan Kültür ve Turizm Çalıştayı öncesi bir yol haritası belirlemekti. Katılımcılara, söz hakkı verildi. Söz alan katılımcıların yüzde 90’ı Germanicia Antik Kentin bir an önce açık hava müzesine dönüştürülüp ziyaretçi kabulüne başlaması gerektiğini ifade etti. Hepsi de yerden göğe kadar haklı ama atladıkları bir nokta var. Germanicia Antik Kenti, zaten yürütülmekte olan bir proje. Kültür ve Turizm Bakanı da bu mozaiklerle yakından ilgileniyor. Germanicia’nın Maraş için önemini anlatmaya da tartışmaya da gerek yok. Germanicia için yol haritası belli. Bundan sonrası için ne kadar bütçe ayrılırsa işler o kadar hızlı yürür. Benim asıl anlatmak istediğim Germanicia tek başına Kahramanmaraş’ın turizm ihtiyacını karşılamaya yetecek mi? Ya da oturup Germanicia’nın yeryüzüne çıkarılmasını mı beklemeliyiz? Bu işten az çok anlayanlar bunun onlarca yıl sürebileceğini biliyor. İş sadece kamulaştırmayla bitmiyor. Üstelik kamulaştırma sadece “al paranı boşalt evi” demekle de olmuyor. Bunun önceden bir zeminin hazırlanması gerekiyor. Burası üç beş evden oluşmuyor. Burası bir kent! Belki yüzlerce belki de binlerce ev için kamulaştırma yapılması icap edecek. Bunun dışında evi kamulaştırılan vatandaşlar için bir de konut ihtiyacı ortaya çıkacak. Zaten Kahramanmaraş’ta yürütülmekte olan bir de kentsel dönüşüm var. Dönüşüme giren mahallelerdeki vatandaşlar için de konut ihtiyacı doğacak. Buna bir de gayrimenkul fiyatlarındaki fahiş artışla orta gelire sahip vatandaşların ev almalarının hayal olmasını eklersek çok yakın bir zamanda Kahramanmaraş’ta ciddi bir konut ihtiyacı doğacak. Bu ihtiyacın giderilmesi için de mutlaka ve mutlaka sosyal devlet ve sosyal belediyecilik ilkesinin kusursuz çalışması gerek. Çünkü bu ihtiyaç sadece ve sadece sosyal devlet kapsamında TOKİ, sosyal belediyecilik kapsamında da daha uygun bir fiyata, daha uygun ödeme koşulları sağlayarak vatandaşı ev sahibi yapacak çalışmalara başlamak gerek. Eğer bu çalışmalara bir an önce başlanılmazsa bu boşluğu, inşaat alanında faaliyet gösteren özel şirketler gidemeye çalışacak bu da daha çok vatandaşın aleyhinde olacaktır. Görülen o ki Germanicia’nın tam anlamıyla yeryüzüne çıkması uzun vadeli ve çok ciddi altyapı isteyen bir çalışma.
\r\n\r\nKısacası, Germanicia öyle uzaktan bakıldığı gibi üç beş senede yeryüzüne çıkacak bir yapı değil. Burada vatandaşlarımızın düştüğü en büyük hata Germanicia’nın tek başına Kahramanmaraş’ın turizm alanındaki ihtiyacını karşılayacağı yanılgısı. Öyle olsa bile belki yarım asra yayılacak bir çalışmadan bahsediyoruz. Bu süre zarfında Germanicia’ya alternatif bir B planı hatta C, D veya E planları dahi düşünülmeli! Peki, B planında neler olmalı? İlk olarak katledilmeye devam edilen tarihi ve kültürel varlıkların katline bir an önce dur demeli! Çünkü Sayın Mahir Ünal’ın, Kültür ve Turizm Bakanı olmadan önce kimseye eyvallah etmeyen siyasilerin de katkıları ile sırf inşaatlar durdu diye bazı 1. Dereceden Sit Alanlarının; inşaatlar devam edecek şekilde 3. Derece Sit Alanlarına dönüştürüldüğünü biliyoruz. Eğer bir başlangıç yapılacaksa çok geç olmadan önce ilk olarak bu katle dur denmeli! Aksi takdirde ileride bir gün fikir değiştirip de bunları yeryüzüne çıkarılmak istendiğinde bugün Germanicia’da yaşadığımız sorunu yaşarız. O zaman bir de kamulaştırma maliyetleri artar. B planında olması gereken ikinci bir tedbir ise kısa vadede Kahramanmaraş’a insanları çekecek diğer şehirlerin yapmadığı ya da yapamadığı şeyleri projeye dönüştürmek. Bunun için de çok uzağa gitmeden Kahramanmaraş’ın yer altı ve yer üstü suları bakımından çok zengin bir şehir olması değerlendirilebilir. Üstelik bu zenginlik sadece soğuk su kaynakları değil; sıcak su kaynakları içinde geçerli. Zaten Sayın Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’ın “Bana ayağı yere basan somut projeler ile gelin” derken kast ettiği buydu. Kahramanmaraş’ın sahip olduğu tarihi ve doğal güzelliklerin farkındalığını artıracak nitelikli projeler. Kısacası fikirlerin artık projeye dönüşme zamanı geldi de geçiyor.
\r\n\r\nTurizm İstişare Toplantısı’na yeniden dönecek olursak; burada herkes, Kahramanmaraş’ın bir değerini anlattı. Herkes Kahramanmaraş’ın büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğu noktasında hemfikirdi; ancak nadiren birkaç kişi bu potansiyelin nasıl ortaya çıkarılacağını sorguladı. Bu potansiyel de ancak ve ancak tanıtım ve reklam ile mümkün olur. O yüzden artık “Kahramanmaraş’a, turist niçin gelsin?” sorusunu bir kenara bırakıp “Turist Kahramanmaraş’a nasıl gelir” sorusuna yönelmek gerek!
\r\n\r\n\r\n