Kalp sağlığı ihmale gelmez!

Bugün tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ölüm nedeni olarak kalp hastalıkları birinci sırada yer alıyor. Tansiyon ve şeker hastalığı, sigara, alkol kullanımı, kolesterol yüksekliği, hareketsiz yaşam ve fazla kilolar ise kalp sağlığını bozan nedenler olarak sıralanıyor. Kalp sağlığının ihmale gelmeyeceğini söyleyen Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, sağlıklı bir kalbe sahip olmak için yapılması gerekenleri anlattı.
\r\n
\r\n1- Fazla kilolarınızdan kurtulun
\r\n
\r\nYüksek tansiyona yol açan nedenlerin başında fazla kilolar geliyor. Koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği ve inme için risk oluşturan fazla kilolardan kurtulmak, özellikle karın bölgesinden zayıflandığında kan basıncını düşürerek kalbin boyutlarını da küçültüyor. Prof. Dr. Batur, ilaç kullanmadan yalnızca tuz tüketimini keserek de yüksek tansiyonun normale seviyeye gelebileceğini söylüyor.
\r\n
\r\n2- Kan değerlerinizi takip edin

Kalp sağlığının korunmasında kan şekeri, iyi-kötü kolesterol ve kan basıncı gibi değerlerin belirli seviyelerde tutulması büyük önem taşıyor. Özellikle hamileler, kilolu kişiler ve 40 yaş üzerindeki bireylerin düzenli olarak kan şekerini ölçtürmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Batur, şeker hastalığının kalbin en büyük düşmanlarından olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle, herhangi bir belirti olmasa bile herkesin yılda bir kez şeker ölçümü yaptırması öneriliyor.
\r\n
\r\n3- Sigara ve dumanından uzak durun
\r\n
\r\nDamar sertliğinin temel sebeplerinden olan sigara, kalp hastalığının başlıca risk faktörlerinden. Uzun süre sigara içmek, damar sertliğindeki daralmadan bağımsız olarak koroner arter daralması ve kalp kası hastalığına yol açabiliyor. Sigara dumanının kalp kası üzerine direkt zehirleyici etkisinin de araştırmalarda kanıtlandığını söyleyen Prof. Dr. Batur, “Sigara içmese de pasif içici olan kişilerde de aynı riskler söz konusu olabiliyor. Bu sebeple sigara kullanmayan kişilerin de sigara içilen ortamda bulunmamaları gerekiyor” diyor.
\r\n
\r\n4- Alkol miktarına dikkat edin
\r\n
\r\nAlkollü içeceklerin az miktarda tüketildiği takdirde kalp sağlığına yararlı olabileceğine ait kimi söylemler bulunuyor. Prof. Dr. Batur, tüketilen alkolün miktarının 1-2 kadehi geçince kalp-damar problemlerine yol açtığını, her gün içki tüketmese de bazı günler fazla miktarda içenlerde alkole bağlı kalp-damar hastalıklarına sık rastlandığının unutulmaması gerektiğini söylüyor.

5- Taze besinleri tercih edin

Özellikle 35-40 yaş üzerinde aşırı beslenme kalp rahatsızlıklarını tetikleyebildiği için yaşın ilerlemesi ile birlikte günlük olarak daha az kalori almak ve daha fazla kalori tüketmenin hedeflenmesi öneriliyor. Prof. Dr. Batur, “Diyette hazır ve raf ömrü uzatılmış gıdalar yerine taze besinler, taze sebze-meyveler, bakliyat grubu besinler, tahıllar ve hayvansal ürünlerin dengeli bir şekilde tüketilmesi ve her gün en az 2,5 litre su içilmesi gerekiyor. Az yağlı, özellikle hayvansal yağlar ve margarin türü doymuş yağlardan uzak duracak şekilde besinler tüketilmesi kalp sağlığı açısından yararlı bulunuyor” diyor.
\r\n
\r\n6- Tuz tüketimini kısıtlayın
\r\n
\r\nİnsan vücudunun temel yaşamsal fonksiyonlarını su ve tuz birlikte düzenliyor. Vücutta su dengesinin korunmasında ve besinlerin hücre duvarından geçişinde rol oynayan tuzun, belirtilen orandan fazla tüketilmesi çeşitli sağlık sorunlarına yol açıyor. Aşırı tuz kullanımının hipertansiyona neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Batur, bundan korunmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için Dünya Sağlık Örgütü’nün de günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını 5 gram olarak önerdiğini aktarıyor.
\r\n
\r\n7- Düzenli spor yapın
\r\n
\r\nEgzersiz yaparken vücut kasları, kalbin pompaladığı kandan oksijeni çekerek enerji üretiyor. Egzersizi düzenli yaptığımız sürece kaslar, içlerinden geçen kandan daha çok oksijen çekme kapasitesi geliştiriyor. Böylece, kalbin hızlı atarak kaslara yüksek miktarda kan pompalama görevinde bir rahatlama oluyor. Ancak, egzersizin yararlı olabilmesi için düzenli yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Batur, böylece kaslar aynı miktardaki kandan daha çok oksijen çekebildiğinden kalp üzerindeki yükün azaldığını söylüyor.
\r\n
\r\n8- Stresinizi yönetin
\r\n
\r\nProf. Dr. Batur, stresin kan basıncını artırarak yüksek tansiyona neden olabileceğini şu sözlerle açıklıyor: “Artan kan basıncı kalp damarlarının duvarlarına baskı yapıyor, hasara neden oluyor. Günümüz koşullarında stresi hayatımızdan tamamen çıkarmak mümkün olmasa da bu konuda bir uzmandan destek almak, düzenli spor alışkanlığı edinmek stres düzeyini azaltmaya yardım ediyor. Bu nedenle stresle baş etmeyi, iyimser olmayı öğrenmek ve keyif alınan sosyal ortamlardan uzak kalmamak gerekiyor.”