ÖĞRETMENİMM NEREDESİN?


 

\r\n\r\n

Yarın okullar açılıyor, üzünce bir tatilden sonra. Tatili seviyoruz milletçe, çok fazla çalışmasak da… Hal bu ki ; “Emekte gözü olmayanın yemekte yüzü olmaz.”

\r\n\r\n

Eğitimini ihmal eden milletlerin zekâsı gelişmez.Geri zekâlı insanlar olarak bakılır,geri kalmış ülkeler arasında değerlendirilir.İlimde,bilimde ileri gitmeyen milletlerin ülkeleri sanatta,siyasette,teknolojide,ekonomide… gelişmez.Az gelişmiş ülkeler sınıfında görülür, adam yerine konmaz.İnsanı geliştirirsek ülkemiz gelişir.Dünya değişir.

\r\n\r\n

İnsanı geliştirmenin yolu ise beşikten mezara kadar eğitim vermektir.Eğitim, eğmek demek.Ağaç yaş iken eğilir.Ne yöne eğmek istiyorsan o yana eğmektir.Çocuklara davranış değişikliği kazandırmak,çalışkan ahlaklı,dürüst bir nesil ortaya çıkararak vatana,devlete,millete hayırlı bir nesil ortaya çıkarmaktır.

\r\n\r\n

Ana babaların çocuklarına üç önemli görevi var: Güzel bir isim koymak.İyi bir eğitim vermek,meslek sahibi yapmak. Layığı,namuslu birisi ile de evlendirmek.

\r\n\r\n

Daton’un dediği gibi: “Ekmek, su ve havadan sonra en mühim işimiz çocuklarımızı eğitmektir.”

\r\n\r\n

İnsanın en değerli organı beynidir.Eğitim, beyni geliştirme faaliyetidir.Beyinsiz hiçbir şey işe yaramaz.Araba,bilgisayar,telefon,televizyon…Ve aklını kullanamayan milletler felaketlerden kendilerini kurtaramaz.

\r\n\r\n

Öğretmenlerin hammaddesi insandır.Marangozun,demircinin,bakırcının, heykeltıraşın hatası düzeltilebilir. Ancak öğretmenin hatasının telafisi hiç yoktur. Bir kuyumcu ve sanatkar hassasiyeti ile peygamber inancı ve sabrı ile çocuklara yaklaşması gerekir öğretmenlerimizin.

\r\n\r\n

Heder edilecek bir yavrumuz yoktur.Bir profesör, sosyoloji sınıfı öğrencilerine, tez konusu olarak, Baltimore şehrinin kenar mahallesindeki iki yüz çocuğun durumlarını araştırmalarını ve onarın gelecekleri hakkında değerlendirmede bulunmalarını istemiş.

\r\n\r\n

Bütün öğrenciler,bu çocukların başarısız olacaklarını,hayattan hiçbir beklentileri olmadığını,gelecekte bir şanslarının olamayacağını yazmışlar.Yirmi beş yıl sonra başka bir sosyoloji profesörü, buaraştırmaya rastalar.Bu defa,bu çocukların şimdi ne durumda olduklarının araştırılmasını ister öğrencilerinden.

\r\n\r\n

Araştırma sonucunda,yirmi çocuğun öldüğünü veya göç ettiğini,geri kalan yüz seksen çocuktan,yüz yetmiş altısının öğretmen,doktor,mühendis,savcı,subay gibi saygın meslekler edindiklerini tespit ederler.

\r\n\r\n

Profesör bu işe şaşırır.Konuyu yakın takibe alır. Bu yetişmiş insanların bir kısmını arar bulur ve şu soruyu sorar.Bunu nasıl başardınız? Aldığı bütün cevaplar: “Bir öğretmenimiz vardı, onun sayesinde” demişler.

\r\n\r\n

Profesör,bu öğretmeni merak etmiş,aramış,bulmuş.Yaşlı ama hala diri bir ruhu olan,gözleri parlayan öğretmene ;  “Hiçbir şey olmaz, denilen öğrencileri ,başarılı yapan sihirli formülünüz nedir” diye sorar. O da hafiften gülümser ve  “ben onları çok sevdim” der.

\r\n\r\n

Gelecekte, bir öğretmen; öğrencisini bir yerde görürse ve işte bu benim öğrencimdi diyebilirse,
\r\nişte bu en büyük gururdur.Ve ona yüreğinden bir şeyler vermiştir.

\r\n\r\n

Allah bizi sevgiden yarattı. Sevgi, merhamet, adalet, doğruluk, çalışkanlık, vatan sevgisi ve bağımsızlık gibi yüksek değerlerde bir nesil yetiştirmek için işimizi sevmek gerekir. Severek eğitmek gerekir. Allah’ın en büyük eseri insana değer vermek gerekir. Öğretmenim sen iyi ki varsın! Sen neredesin!

\r\n\r\n

 

\r\n\r\n

 

\r\n\r\n

 

\r\n