Elbistan’da Çini Kursu Açıldı

Kursiyerler, bisküvi adı verilen seramikleri sabırla ilmek ilmek işleyerek sanat eserine dönüştürüyor


Elbistan’da Çini Kursu Açıldı

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde Halk Eğitimi Merkezi’nde (HEM) açılan çini kursuna katılan kursiyerler, bisküvi adı verilen seramikleri sabırla ilmek ilmek işleyerek sanat eserine dönüştürüyor.
Elbistan Halk Eğitimi Merkezi, geçmişi çok eskilere dayanan ve Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan çini sanatını, ilçedeki ev hanımlarına öğretmek için bir ilke imza attı. HEM’in açtığı kursa katılan 16 kursiyer kadın, 380 saatlik eğitimle birlikte seramikleri, lale, gül, karanfil ve sümbül ile yöresel sembollerle boyayarak çini sanatının inceliklerini öğrendi.
Kurs öğreticisi Faruk Cıngıl, çini sanatının, geleneksel Türk-İslam tarihinde önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
Çiniciliğin, Türk tarihinin çok eski zamanlarına kadar uzandığını belirten Cıngıl, kursiyerlerin çalışmalarına ilk önce desen dersi ile başladığını belirtti.
Kursiyerlerin kullandığı malzemelerin özel olduğunu ve Kütahya’dan getirtildiğini anlatan Cıngıl, şu bilgileri aktardı:
“Çini sanatının uygulandığı seramik malzemelere bisküvi adı veriliyor. Müdürümüz Faruk Doğan Bey’in girişimleri ile kursiyerlerimizin kullanacağı malzemeleri boyaları Kütahya’dan getirttik. Bunlar çok hassas boyalar. Bu çini kursu Kahramanmaraş bölgesinde bir ilk. Deseni kendimiz tasarlarsak yaklaşık 2 haftada bitiyor. Bunda en hassas nokta boyama kısmı. Dımdık adı verilen özel bir kıl fırça ile boyama yapılıyor. Çini, sadece dımdıkla boyanır. Buradaki motiflerin hepsinin ayrı bir anlamı vardır. Türk-İslam sanatında gül, Peygamber Efendimizi ifade eder. Lale ise vahdetin simgesidir. Allah lafzını bünyesinde barındırır.”
Çini sanatındaki en önemli aşamanın sırlama olduğunu aktaran Cıngıl, “Boyama aşaması bittikten sonra da iş tamamen sırlama ve fırlamaya kalıyor. Sırlama dediğimiz işlem ise parlaklığını kazandırmak için yapılır. Bunlar, kaliteli bir seramik. Boyama işlemi bitikten sona Kütahya’da sırlanma işlemi yapılacak ve fırınlanacak. Ondan sonra hazır hale gelecek. Çini, toprakla ateşin aşkıdır. Bu pişmediği zaman kendisini göstermez. Piştikten sonra olgunlaşır. Soft renklerin hepsi fırınlandıktan sonra albenisi ortaya çıkar. İlk başta motif çalışması yaptık. Bitkisel ve geometrik motifler vardır. Biz, genelde Osmanlı’nın bitkisel motiflerini aldık. Arkadaşlarımız daha sonra özgün çalışmalar yaptılar. 380 saatlik bir kurs. Atölye imkanı olsa daha çok gelişebilir. Tanındıkça sevileceğini düşünüyoruz. Bu sanatı insanlara sevdirmek için çaba göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
Elbistan Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Faruk Doğan ise çini sanatını Elbistanlı kadınlara öğretmek için yola çıktıklarını kaydetti.
16 kursiyerin katıldığı kursun 380 olarak programlandığını ifade eden Doğan, “Elbistan’da bir ilke imza attık. Bir keşif sanatı olan çiniciliği, Elbistan’da yaygınlaştırmayı amaçladık. Türk-İslam sanatlarından olan çini, atalarımızın bizlere bıraktığı önemli bir miras. Biz de bu mirası, gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz. 380 saatlik kursumuzda kursiyerlerimize, Türk-İslam tarihinin klasik çini motifleri, boya özellikleri, fırça tutuş şekilleri, obje üzerinde desen çalışması eğitimi verildi. 380 saatlik eğitimin ardından kursiyerlerimiz, bu sanatta da iddialı olduklarını yaptıkları eserlerle ispatladı. Birbirinden güzel eserler ortaya çıktı. Arkadaşlarımız şimdi, özgün tasarımlar yapacak seviyeye ulaştı. Bu naif sanatı öğrenmek için üstün çaba harcayan kursiyerlerimize ve onları usta bir çinici olmaları için yüreklendiren ve şevklendiren hocamız Faruk Cıngıl’a teşekkür ediyoruz” cümlelerine yer verdi.
Kursiyerler ise, çiniciliğin sabır ve dikkat isteyen bir sanat olduğunu vurgulayarak, “Bu kurs, hanımlar için gayet güzel oldu. Hem stres attık hem de güzel eserler ortaya çıkardık. Kurs ilk başladığında heyecanlanmıştık. Fırçayı tutmak ve boya yapmak büyük dikkat istiyor. İlk başlarda hocamızın verdiği standart motiflerle çalıştık. Tecrübe kazandıkça da bisküvilere, fincanlara, hayalimizde olan her şeyi çizip boyuyoruz” diye konuştular.