MÜLK, HÜKÜM VE YÖNETİM ALLAH'INDIR
Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

MÜLK, HÜKÜM VE YÖNETİM ALLAH'INDIR

26 Ekim 2017 - 17:21

 

Yazıma, “mülkün, hükmün ve yönetimin Allah’ta olduğunu beyan eden” 3 ayet-i kerimenin meali ile başlıyorum.

“Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır.” (Nur Suresi, 42) “Hüküm, yalnızca Allah'ındır.” (Yusuf Suresi, 40) “Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır.” (Al-i İmran Suresi, 189)

Evet, bu ayetler ışığında ve aklımızın, mantığımızın çerçevesinde Biz de “Mülk, Hüküm ve Yönetim Allah’ındır” diyoruz.

Gerçekten de aklen ve mantıken, insanoğlu mülkiyet, hükümranlık ve karar noktasında başıboş ve serbest bırakılmamalıdır. Mülkiyete sınırsız sahiplik Karun’luğa, yönetimde sınırsız güç Firavun’luğa ve karar vermede sınırsız yetki Nemrut’luğa yol açar.

İnsanoğlu esasta hırslıdır, açgözlüdür, nefsine uyar, nankördür ve zalimdir. Bu esas üzerinde hareket eden birisine, siz nasıl mülkiyeti, hükmü ve yönetimi sınırsız bir şekilde teslim edebilirsiniz? Böyle bir yapısı olan ve serbest bırakıldığında gaddar, şeddad, zalim, tamahkâr, azgın, sapkın ve bilumum fecaati işleyebilecek potansiyeli olan bir mahlûka, siz nasıl üç büyük değeri serbestçe ve herhangi bir sınıra tabi olmadan teslim edersiniz? Dünya’ya aşırı derecede bağlanıp da sevgi gösteren ve tul-i emel fıtratına sahip (kendisini ölmeyecek sanan) bir yaratığı, siz nasıl Dünya’nın en mühim 3 değeriyle baş başa bırakırsınız? Olamaz. Ve olmamalı.

Böyle bir durum akla ve mantığa aykırıdır. Mülkiyette, yönetimde ve kararda sınırsız güç akla ve mantığa aykırıdır. İnsanoğlu frenlenmesi gereken bir varlıktır. İnsanoğlu dizginlenmesi gereken bir yaratıktır.

Bu açık ve net gerçekle birlikte mülkiyet, karar verme ve yönetim noktasında şu açıklamaları da gerekli buluyoruz.

İnsana bu üç değer (mülk, hüküm ve yönetim değerleri) ancak vekâleten, emaneten ve tahdiden verilebilir. Yani asıl mülk sahibinin Allah olduğunu bilen ve idrak edenlere, Dünya’nın faniliğini ve geçiciliğini kavramış olanlara ve İslâmi Terbiye ile yetiştirilmiş olanlara mülk, hüküm ve yönetim teslim edilebilir. Bu teslimde de takip, kontrol ve denetim şarttır.

İnsan başıboş bırakıldığında, takipsiz, denetimsiz ve kontrolsüz bırakıldığında kötülüğe meyyaldir. Kötünün elindeki mülk kötüdür. Hüküm verici kötü ise verilen hüküm kötüdür. Yönetici kötü ise icraat da kötüdür.

İnsan hırsa ve öfkeye meyyal bir canlıdır. Hırsla ve öfkeyle yoğrulmuş bir varlığın elindeki mülk, hüküm ve yönetim nasıl da tehlikelidir. Nasıl da berbat bir şeydir.

Evet, yazımın ilk başında belirttiğim hususları burada da belirtiyorum: “İnsanoğlu mülkiyet, hükümranlık ve karar noktasında başıboş ve serbest bırakılmamalıdır. Mülkiyete sınırsız sahiplik Karun’luğa, yönetimde sınırsız güç Firavun’luğa ve karar vermede sınırsız yetki Nemrut’luğa yol açar.”

İşte bunun için gerekli sınırlamalar getirilmelidir. Kapitalizmin mülkiyet görüşü ve sınırsız bir şekilde mala sahiplik anlayışı günümüz Dünyasında meydana gelen bütün felaketlerin ve bütün acıların kaynağıdır.

Ne diyor Necip Fazıl Üstadımız;

“Allahın on pulunu bekleye dursun on kul; 
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa; 
Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!”

Üstadımız bu şiiri 1940’lı yıllardaki kapitalizm anlayışını eleştirmek için yazmıştı. Şimdiki kapitalizm eskisinden daha da alçaktır. Şimdiki kapitalizm, “1 kişiye 10 pul, geri kalan 9 kişiye sıfır pul taksim ediyor.” (Daha doğrusu, taksim etmiyor! Hepsini kapitalistler götürüyor.)

Kapitalizmin yönetimde yansıması olan liberalizm de “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler”  (laissez faire, laissez passer) anlayışı da Bize göre değildir. Bu görüş de şeytanidir.

Evet şurası bir gerçektir ki, “kapitalizm ve liberalizm doğrultusunda hüküm koyucu olarak yalnızca insanın nefsani görüş ve düşüncelerini esas almak ve İlahî nizamı yok saymak günümüzdeki tüm meselelerinin ve tüm kargaşaların ana sebebidir.”

Sözü uzatmaya gerek yok;   Dünya’daki tüm insanların ve hatta tüm canlıların huzur ve mutluluğu için “mülk, hüküm ve yönetim Allah’ındır” kuralından yola çıkmak ve insanoğlunu özellikle bu üç noktada frenlemek ve dizginlemek şarttır.

Ahmet SANDAL

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar

https://www.alexa.com/siteinfo