İFRAT VE TEFRİT ARASI MUTEDİL (VASAT) İNSAN OLMAK
Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

İFRAT VE TEFRİT ARASI MUTEDİL (VASAT) İNSAN OLMAK

05 Aralık 2016 - 20:27

 

\r\n\r\n

Ne doğru, ne yanlış? Kime göre doğru, kime göre yanlış? İyi nedir, kötü nedir? Doğru neden doğrudur, yanlış neden yanlıştır? Ahlak felsefesinde bu ve buna benzer sorular epey yer tutmakta ve filozof ve alimlerin zihnini işgal etmektedir.

\r\n\r\n

Tarihin ilk devirlerinden itibaren bu hususta kafa yoran filozoflar arasında Sokrates ve Platon’un ahlak görüşünden bahsedelim öncelikle.

\r\n\r\n

Sokrates, ahlak ve bilginin aynı olduğuna dair görüşler öne sürer. Kendisini bilen insan iyi olur. Bir insan bilgisiz ise kötülük yapmaya meyyaldir. Kötülük yapan kişi aydınlanmamış ve şuurlanmamış kişidir. Bir insanın bilerek ve isteyerek kötülük yapması akıl dışıdır.

\r\n\r\n

Platon, insanların mutlu olmasının tek bir şartı olduğuna ve bu şartın ahlaklı olmaktan geçtiğine inanır. Mutluluğu sağlayabilecek tek şey iyiliktir. Eğer insanı mutlu kılan şey iyilikse insanı iyi kılan nedir? İnsanı iyi kılan, erdemdir, doğruluktur ve adalettir.

\r\n\r\n

Bunlar İslam’dan önce yaşamış filozofların görüş ve düşünceleridir. İslam’ın ahlak ve erdem görüşü, iyilik ve doğruluk görüşü daha net ve daha belirgindir.

\r\n\r\n

Sevgili Peygamberimiz (asm) bir Hadis-i Şeriflerinde, “iyilik, gönlü huzura kavuşturan ve içine sinen şeydir. Kötülük ise, insanlar sana fetva verseler (onaylasalar) bile gönlünü huzursuz eden ve içinde bir şüphe bırakan şeydir” buyurdular. Bizim inancımızın özü budur. Evet, “iyilik ve kötülük nedir, ne değildir” diye dışarıya sorma, içine sor, vicdanına danış, oradan en doğru ve en net cevabı alırsın.

\r\n\r\n

İyilik ve doğruluk, aşırılıktan kaçınmadır. İyilik ve doğruluk vasat (mutedil) olmaktır. İnsanın vicdanı insana vasat (mutedil) olmayı emreder. Nefsinin her dediğini yapan, nefsinin her isteğini yerine getiren aşırıdır ve azgındır. Bu nokta itibariyle nefsine uyan ahlaksızdır. Nefsini dizginleyen de ahlaklıdır. Hiç unutmamız gereken bir husus var. Nefis, insana devamlı surette kötülüğü emreder. Yusuf Suresi 53. ayeti hatırlayalım: “(Yusuf dedi ki) Nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder; Rabbim acıyıp korumuş başka. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir.” Bu noktada bir başka ayeti daha hatırlayıp yüreğimize ve zihnimize iyice yerleştirelim: “Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verene, sonra da ona iyilik ve kötülükleri ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir. Onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.” (Şems Sures, 7-10)

\r\n\r\n

Nefsimiz bize hiçbir vakit ölçülü ve dengeli olmayı emretmez. Nefis her daim uçlarda ve sınırların dışında dolaşır. Nefis ya ifrattadır ya da tefrittedir. Halbuki bizim Dünya ve Ahiret mutluluğumuz ifrattan ve tefritten kaçınmamıza bağlıdır. İfrat, bir işte lüzumsuz yere aşırılıkta bulunmaktır. Tefrit ise bir işte gereksiz yere geri durmaktır. Bizden istenen bu ikisinin arasında yani mutedil olmaktır. Parayı ve malı israf etmek ifrattır. Parayı ve malı cimri bir şekilde kullanmak da tefrittir. Cömertlik ifrat ve tefrit arasıdır ve mutedil (vasat) olandır. İfrat ve tefrite başka ne gibi örnekler verilebilir? Bir çocuğu hiçbir oyun oynamasına ve eğlenmesine izin vermeden devamlı surette ders çalışmaya zorlamak eğitimde ifrattır. Bir çocuğun hiç ders çalışmasına teşvik etmeden devamlı surette serbest bırakmak de eğitimde tefrittir. Bir ev hanımının ev temizliğinde aşırı davranması ifrat, hiç temiz olmaması da tefrittir. Gereksiz yere para harcamak ve gereksiz yere konuşmak ifrat, gerektiği yerde para harcamamak ya da gerektiği hâlde konuşmamak tefrittir.
\r\nYanlışları körü körüne savunmak ifrat, doğrular için parmağını dahi oynatmamak tefrittir.
Partisinin yanlışlarını alkışlamak ifrat, başka partinin yaptığı doğru işler için dahi sessiz kalmak tefrittir.

\r\n\r\n

Bu örnekler ne kadar çoğaltılırsa çoğaltılsın iş döner dolaşır, akıl ve mantığa gelir. Yani, akıl ve mantığa ve vicdana uygun olan her şey ifrattan uzak ve tefritten beridir ve makuldür, vasattır ve mutedildir. Ahlak da akla ve mantığa uygun olan, ifrat ve tefrit arasında olan her şeydir.

\r\n\r\n

Kur’an-ı Kerim’de ve Hadis-i Şeriflerde bizden istenen işte budur. Yani ifrat ve tefrit arasından olmaktır.  Yüce Allah (cc) bize ifrattan ve tefritten uzak olmamızı ve bu ikisinin arasında mutedil, dengeli ve vasat insan olmamızı emrediyor. "İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resûl'ün de size şahit olması için sizi mutedil (vasat) bir millet kıldık. Senin (arzulayıp da şu anda) yönelmediğin kıbleyi (Kâbe'yi) biz ancak Peygamber'e uyanı, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayırdetmemiz için kıble yaptık. Bu, Allah'ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı asla zayi edecek değildir. Zira Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametlidir." (Bakara Suresi, 143) "Harcarken, ne israf, ne de cimrilik ederler; ikisi arasında bir yol tutarlar." (Furkan Suresi, 67) “Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A’raf Suresi, 31)

\r\n\r\n

Sevgili Peygamber Efendimiz (asm) de bize vasat ve mutedil insan olmamızı emrediyor: İşte bu hususta birkaç Hadis-i Şerif: "İfrat ve tefritten uzak durun. İşlerin en hayırlı olanı orta olanıdır." “Aşırı giden helak olur.” “Çok yiyip içmek hastalıkların başıdır.”

\r\n\r\n

Bu hususta yani ifrat ve tefritin zararları hakkında geçen gün tefekkür ettiğimde ben de insanların aşırıya gidenleri ya da geride kalanları için şu mısraı seslendirdim:
\r\n"O anlayışsızlar, ya ifrat denizinde boğulurlar ya da tefrit çölünde susuzluktan kavrulurlar."

\r\n\r\n

Evet, bu yazımızda başta sorduğumuz “ne doğru, ne yanlış? Kime göre doğru, kime göre yanlış? İyi nedir, kötü nedir? Doğru neden doğrudur, yanlış neden yanlıştır?” sorularının  cevabı anlaşılmıştır. Özetlemek gerekirse; “ifrat ve tefrit arasında olmak, akla ve vicdana uygun davranmak, edep ve ahlak sahibi olmak doğru ve iyidir.” Bunlar ahlak ve edebe uygun davranışlardır.

\r\n\r\n

Kendini bilen insan ifrat ve tefritten uzak olur, akılcı ve mantıklı olur. Aklı ve vicdanıyla hareket eden ahlaklı ve edepli insanlardan kimse ne bir zarar görür ne de rahatsız olurlar. Bu insanlar elleriyle ve dilleriyle kimseye rahatsızlık vermezler. Bu insanlar edepli insanlardır. Allah (cc), bu insanlar arasına bizleri de dahil eylesin. Amin.

\r\n\r\n

Ahmet SANDAL

\r\n

Son Yazılar

https://www.alexa.com/siteinfo