KANSER CERRAHİSİNDE "KAPALI YÖNTEM" YAYGINLAŞIYOR

KANSER CERRAHİSİNDE "KAPALI YÖNTEM" YAYGINLAŞIYOR

Çağımızınileri teknolojilerinde birçok ameliyat artık laparoskopik cerrahiyle (kapalı yöntem) gerçekleştirilmekte...

21 Şubat 2019 - 11:56 - Güncelleme: 21 Şubat 2019 - 12:24

İlk olaraksafra kesesi ameliyatlarındauygulanmaya başlanan bu yöntemden kanser ameliyatlarında önceleri uzak durulsa da özellikle kalın bağırsak ve rektum kanserlerinde alınanolumlu sonuçlarlaparoskopinin gittikçe yaygınlaşmasına yol açtı. Örneğin mide kanseri cerrahisinde laparoskopik ameliyatlar artık rutin bir şekilde gerçekleştirilirken, şartların uygun olması halinde karaciğer ve pankreas kanserlerinde dahi laparoskopik yöntem başarıyla uygulanabiliyor.
Günümüzde artan deneyim, beceri ve teknolojik desteklerlekanser cerrahisinin laparoskopik yöntemle rahatlıkla yapılabilir hale geldiğini söyleyenMedline Adana Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nurkan Törer, kanser ameliyatlarında uygulanan buyöntem hakkında ayrıntılı bilgiler verdi.

Laparoskopinin avantajları fazla
Hastaların en çokmerak ettikleri konuların başındakanserli dokuların açık ameliyat yöntemi ile doğrudan dokunarak ve görerekdaha iyi temizlenip temizlenemediğinin geldiğini ifade eden Prof. Dr. Nurkan Törer, “Kanser cerrahisi prensiplerinde tümöre mümkün olduğunca dokunmadan ameliyat edilmesi en önemli kurallardandır. Laparoskopik cerrahi bu prensibe uygun şekilde gerçekleştirilir. Bu açıdan bakıldığında açık cerrahiden geri kalmaz. Ayrıca dokuların kamera yardımıyla normalden çok daha fazla büyütülebilmesi ve HD (yüksek çözünürlüklü) ekran görüntüleriyle izlenebilmesi de açık ameliyata göre avantaj sağlar” diyor

Hızlı iyileşme sağlıyor
Laparoskopik ameliyatların, ameliyat sonrası iyileşme sürecine katkısının daaçık ameliyatlara göre çok daha olumlu ve hızlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nurkan Törer, “Karın duvarındaki ve kaslarındaki kesinin yerine birkaç küçük kesi (delik) ile sonlanan laparoskopik ameliyatlarda hasta konforu belirgin oranda artmakta, ağrı ve yara iyileşmesi açısından önemli avantajlarsağlanmaktadır” diyor. Ayrıca bu yöntemin kullanıldığı hastaların iyileşme sürelerinin kısalması, ameliyat sonrası onkolog tarafından planlanacak kemoterapiye başlama sürelerini de olumlu yönde etkileyeceğinden nihai hedefe ulaşmada önemli katkılar sağlıyor.

Cerrahın ilk tercihi kapalı yöntem
Açık ameliyat yöntemini özellikle tercih eden bazı hastalara bu yöntemin de önerilebileceğini anlatan Prof. Dr. Nurkan Törer, “Bizim cerrahlar olarak birincil önceliğimiz hastalığın etkin temizliği ve ameliyatın güvenli bir şekilde bitirilmesidir. Bu iki durumda da aynı başarı laparoskopik cerrahiyle sağlanabiliyor ise ilk tercihimiz laparoskopik yöntemdir” diyor ancak her zaman için açık ameliyat seçeneğinin bulunduğunu da hatırlatıyor.

Gerekirse açık ameliyata dönülebiliyor

Her hastaya ameliyatının mutlaka kapalı yöntemle yapılacağı yönünde bir garanti verilemeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Nurkan Törer, “Özellikle kanser gibi çok ciddi bir hastalığın tedavisinde bazı olmazsa olmazlar vardır. Bunların başında etkin, geniş ve emniyetli sınırlarla hastalıklı dokuların çıkarılması (hatta bazen sağlıklı olanların da feda edilmesi) ve oluşan organ eksikliğinin yerine konulmasında güvenli ve sağlıklı biryapılandırma kurulması gelir. Bu iki konudan asla ödün verilemez” diyerek söz konusu bu iki durumun laparoskopik yöntemle sağlanması ile ilgili hekimin en ufak bir şüphesidahi varsa ameliyat yönteminde açık cerrahi seçeneğinin devreye gireceğini belirtiyor.

Her hastaya uygulanamayabiliyor
Anestezi açısından veya cerrahi teknik olarak ameliyata engel durum yok ise tüm mide ve kolon kanseri ameliyatlarının kapalı yöntemle yapılabildiğinin altını çizen Prof. Dr. Nurkan Törer,“Ancak genel olarak bakıldığındabazen ağır kalp yetmezliği veya KOAH hastalarında (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) laparoskopik ameliyatlar uygun olmayabilir” diyerek bu gibi durumlarda anestezi doktorunungörüşünün alınarak karar verildiğini söylüyor.Bunların dışındaçok fazla büyümüş veya damarlara aşırı işlemiş tümörlerin çıkarılması sırasında laparoskopik cerrahinin yetersiz kalabildiğini de anlatan Prof. Dr. Nurkan Törer,“Bu durum bazen ameliyat öncesi tetkiklerle öngörülebiliyor” derken bazen de ameliyata kapalı başlayıp, ameliyat sırasında laparoskopinin uygun olmadığı kararı alınarak açık ameliyat ile devam edilmesi gerekebileceğini sözlerine ekliyor.





 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Kahramanmaraş’ta vahşetin yaşandığı köyde sessizlik hakim
Kahramanmaraş’ta vahşetin yaşandığı köyde sessizlik hakim
Gaziantepli Yazar Köylüoğlu’nun Başarısı
Gaziantepli Yazar Köylüoğlu’nun Başarısı
https://www.alexa.com/siteinfo